GÜNDEM Haber Girişi : 15 Şubat 2016 11:01

Yunus Göksu Başkanlık Sistemi'ni anlattı

Yunus Göksu Başkanlık Sistemi'ni anlattı
Yunus Göksu "Başkanlık Sisteminin Gerekliliği" adlı yeni kitabında bu sistemin niçin gerekli olduğunu anlattı..
Yunus Göksu'nun "Başkanlık Sisteminin Gerekliliği" adlı yeni kitabı okuyucuyla buluştu. Başkanlık Sisteminin ne olduğunu etraflıca inceleyen yazar, Başkanlık Sisteminin niçin gerekli olduğunu da herkesin anlayacağı bir dil ile anlatıyor.

KOALİSYON TÜRKİYE'YE ZAMAN KAYBETTİRDİ
Başkanlık Sisteminin Gerekliliği kitabının önsözünde yazar şunları söylüyor: "Parlamenter Sistemin yol açtığı "koalisyon" kargaşası, Türkiye'ye çok büyük zaman ve enerji kaybettirmiştir. 70'li ve 90'lı yıllardaki koalisyonlar, Türkiye'de terörün en yüksek olduğu, ekonominin en bozuk olduğu dönemler olmuştur.

Türkiye'de seçilmiş başbakanlar, ya Cumhurbaşkanı ile veya Silahlı Kuvvetler'le veya koalisyon ortaklarıyla çatışmaktan kurtulamamış, Türkiye'nin geri kalmasının sebeplerinden biri de bizzat bu sistem olmuştur.

PARLAMENTER SİSTEMİN KARGAŞADAN BAŞKA GETİRİSİ YOK
Türkiye gibi siyasi kutuplaşmanın ve tansiyonun yüksek olduğu ülkelerde Parlamenter Sistem'in kargaşa doğurmaktan başka bir getirisi yoktur. Bu sitem içinde, kavga ve gerilim günlük rutinler halindedir. Koalisyon hükümetlerinin kendi içinde, hükümetle meclis arasında, meclisin kendi içinde veya siyasetle siyaset dışı güçler arasındaki çekişmeler ve yetki kargaşaları topluma da yansımakta ve ağır sonuçlar doğurmaktadır.

BAŞKANLIK SİSTEMİ NEDİR
Oysa Başkanlık Sistemi'nde bütün bu unsurlar yerli yerine oturabilir. Öncelikle yürütme Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasında iki başlı ve sık sık çatışmalar doğuran bir görünüm arzetmekten uzaklaşır. Cumhurbaşkanı yerine gelecek olan Başkan, hükümetin de başkanıdır.

Diğer taraftan meclis ve hükümet, birbirinden görev ve yetkiler anlamında farklılaşır. Meclis kanun yapar ve hükümet de kanunları uygular. Bugünkü sistemde olduğu gibi, hükümet kanun yapma yetkisine, meclis de yürütme yetkisine karışmaz.

BAŞKAN DÖRT SENE ÜLKESİ İÇİN ÇALIŞIR
Başkanlık Sistemi'nde koalisyon sıkıntıları yaşanmaz. Çünkü Başkan seçilen kimse, hükümeti, ister Meclis içinden, ister Meclis dışından seçeceği bakanlarla oluşturabilir. Yetkisini kimseyle paylaşmaz. Kimseyle koalisyon kurmaz. Başkan dört sene boyunca, kendisine meclisten ve başka güçlerde herhangi bir fren gelmeden, ülkesi için çalışır.

Başkanlık Sistemi ile askerî darbeler dönemi de kapanmış olur. Zirâ askeri darbelere zemin hazırlayan yetki kargaşası ortadan kalkar. Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı, doğal olarak Başkanlık görevini üstlenir. Bu görevin getirdiği bütün yetkileri ve sorumlukluları da üstlenir.

PARLAMENTER SİSTEM'DE CUMHURBAŞKANI
Parlamenter Sistem'de Cumhurbaşkanı sembolik olmasına rağmen her istediğini yapabilir. Vatana ihanet dışında hiçbir yaptığından dolayı sorumlu tutulamaz. Halbuki Başkan öyle değildir. Başkan yaptıklarının sorumlusudur.

Türkiye Başkanlık Sistemi ile çok daha büyük başarılara imza atacaktır. Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesi olgunluğuna ermiş olan bir ülkenin, artık Parlamenter Sistem'in engelleriyle boğuşacak vakti kalmamıştır. Bu halk, Başkanı'nı da 4 seneliğine seçmesini ve gerektiğinde onu indirip yerine başkasını getirmesini bilir.

Başkanlık Sistemi'nde halkın iradesi hükümete ve parlamentoya doğrudan yansıyacağı gibi, bu sistemin önü, "yerel yönetimler reformu" bakımından da açıktır. Türkiye valilerini kendi seçecek, eyalet sistemine geçecek ve güçlü yerel yönetimlerle yönetilecek bir olgunluğa yine Başkanlık Sistemi ile ulaşabilir.

BAŞKANLIK SİSTEMİ FEDERALİZM DEMEK DEĞİL
Ancak yanlış yorumlandığı gibi, Başkanlık Sistemi, üniter yapının değiştirilmesi ve federal bir yapıya geçiş anlamına gelmemektedir. Parlamenter Sistemle yönetildiği halde federalizmi benimsemiş olan ülkeler de vardır. Başkanlık Sistemi, federalizm demek değildir.

Başkanlık Sistemi, halkın, siyasi seçmen olarak olgunlaşması ve sİyasete daha doğrudan katılmasının yolunun açılmasıdır. Başkanlık Sisteminde halkın seçmediği bir cumhurbaşkanı ve onun atadığı valiler ülkeyi yönetmez. Başkanı halk seçer ve sistemin olgunlaşması halinde valilerini de kendi seçer.

Başkanlık Sisteminde partilere değil, kişilere oy verilir. Kişiler, partilerin oyuncağı olmaktan çıkarlar. Halk, bilmediği ve istemediği bir kişiyi, sadece sevdiği bir parti içinde olduğu için seçmek zorunda kalmaz. Doğrudan doğruya kendi istediği kişiye oy verir ve meclise onu taşır."
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.