İşte Erzurum'un deprem gerçekleri

 

 

 

 

 

Haberal25-Erzurum AFAD İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP) durum analizi, planın uygulama sürecindeki sorunların değerlendirilmesi, sorunların çözümü için gerekli olan insani, finansal, sosyal veya teknolojik potansiyellerin ve sorunların değerlendirilmesi açısından önemli gösteriliyor.

 

İRAP planındaki GZFT analizine bakıldığında ise Erzurum'un bir deprem riski karşısındaki güçlü ve zayıf yönlerini-fırsatlarını ve tehditlerini tek tek görmek mümkün.

 

Erzurum için deprem GZFT analizi ne anlama geliyor?

 

Erzurum İl Afet Risk Azaltma Planları'nın deprem tehlikesi ile alakalı değerlendirmesinde, ilk olarak güçlü yönler şu şekilde sıralanıyor, “İlimizde yakın geçmişte yaşanmış olan yıkıcı depremler nedeniyle kurum ve kuruluşlarda afetlere karşı duyarlığının artması. İlimizde 21 adet Deprem Gözlem İstasyonunun bulunması. Üniversite bünyesinde Deprem Uygulama Araştırma Merkezi'nin kurulmuş olması. İlimizde AFAD Arama ve Kurtarma Birliği ve Bölge Lojistik Deponun bulunması. İl sınırları içerisinde ruhsatsız yapıya izin verilmemesi. Depremde doğalgaz hatlarında gaz akışını kesen sensörlerin bulunması. Depremde elektrik iletimini durduran devre kesme sistemlerinin bulunması ve gerektiğinde jeneratör desteğinin verilebilmesi. İl merkezi kent rehberinin bulunması. Afet öncesi ve sonrası kamu ve özel kurum ve kuruluşlar arası koordinasyonun AFAD tarafından tek elden yürütülüyor olması. İlimizdeki Belediyeler, Meslek Odaları ve STK'ların birlikte çalışmalar yürütmesi. İlimizin Yurt içi karayolu ve demiryolu ulaşımında kavşak noktası özelliğinde önemli bir stratejik alanda yer alması. İlimizde 2 adet Üniversite bulunması”

 

Olası deprem felaketindeki zayıf yönleri

 

AFAD hazırladığı raporda; olası bir deprem felaketinde Erzurum'un karşı karşıya kalacağı zayıf yönlerini tespit ederken, Erzurum'da deprem üretme potansiyeline sahip aktif fayların olmasını ilk sıraya koydu ve daha sonra şu ifadelere yer verdi, “ İlimizdeki deprem kaynağı olan bu fayların imar planlarına esas olacak şekilde, yerleşime uygun ölçekte haritalanmamış olması. İlimizde bazı yerleşim alanlarının yeraltı su seviyesi ile oturma ve sıvılaşma potansiyelinin yüksek olması. İl özelinde deprem zararlarının azaltılması konusunda yapılmakta olan çalışmaları değerlendirecek/denetleyecek/önerilerde bulunacak Afet Risk Azaltma Komisyonunun olmaması. İl genelinde eski teknoloji/yönetmeliklere göre ve mühendislik hizmeti almadan yapılmış olan yapıların bulunması, ayrıca yapı stoğunun belirlenmemiş olması. Yerel yönetimlerde yeterli sayıda İnşaat, Jeoloji, Harita, Jeofizik vb. mühendislik dallarından teknik elamanın bulunmaması, İl sınırları içerisinde bazı yerleşim alanlarında diri faylar üzerinde ve/veya yakınlarında asismik yüzey deformasyonlarının meydana geliyor olması. Bina yapım sonrası, bina taşıyıcı sistemine müdahalelerin yapılması ve bu konuda denetim eksiliği. İlimizin topoğrafik, litolojik ve jeolojik yapısı nedeniyle deprem sonrasında ikincil afetler (taşkın, sel, kaya düşmesi, yangın vb..) yaşanma ihtimalinin olması. Kamu/özel sektörde risk azaltmada tecrübeli teknik personelin bulunmaması. İlimizdeki bazı yerel yönetimlerde imar planlarının güncel olmaması. Kurumlar arası bilgi ve veri paylaşımı eksikliği. İlgili Bakanlıklarınca 6306 (Kentsel Dönüşüm) ve 5543 (İskan Kanunu) sayılı kanunlar uygulanmamaktadır.”

 

Olası depremler için Erzurum'u tehdit eden başlıklar

 

Erzurum İl Afet Risk Azaltma Planları'nın “Deprem GZFT Analizi-Tehditler” başlığı altında ise şu tespitlere yer veriliyor, “Çalışılmakta olan fay yasasının halen yürürlüğe girmemesi. Kentsel dönüşüm çalışmalarının beklenenden yavaş ilerlemesi. Tarım arazilerinin ve ayrıntılı jeolojik, jeoteknik etüt çalışması yapılmayan alanların yapılaşmaya açılması. Toplumun afetlerle yaşama kültürünün yeterince kazanılmamış olması.Yoğun göç hareketliliğinin kentleşmede denetimsiz yapılaşmaya yol açması. Afet risk azaltma çalışmalarına yeterli önemin verilmemesi.”

 


27.05.2023 12:00:00